“Uyurken düşme hissi” yalnızca biyolojik bir refleks değil, ruhsal dünyanın da ince bir mesaj taşıyıcısı olabilir. Geleceğin insanı bu hissi sadece uyku bilimiyle değil, inanç sistemleriyle de birlikte yorumlayacak. İşte bu yazı tam olarak o geleceğin fragmanı… Bir gece uykunun tatlı kucağında süzülürken bir anda irkilip gözlerinizi açtınız mı? Kalbiniz hızla çarptı, sanki yer ayağınızın altından çekilmiş gibi oldu… İşte bu, uyurken “düşme hissi” dediğimiz o evrensel ve gizemli deneyim. Bugün hâlâ bilim insanlarının sinirsel reflekslerle açıklamaya çalıştığı, dini çevrelerin ise ruhsal bir mesaj olarak yorumladığı bu durum gelecekte çok daha derin anlamlar kazanabilir. Peki, bu hissin geleceğin dünyasında nasıl…
Yorum BırakYazar: admin
Güven Nedir? Öğrenmenin ve İnsan İlişkilerinin Görünmez Köprüsü Bir Eğitimcinin Kalbinden: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Bir sınıfa adım attığınızda, gözler size çevrilir. Her bir bakış, “Beni anlayacak mısınız?” sorusunu sessizce fısıldar. İşte bu anda, öğrenmenin en güçlü ama en kırılgan temeli devreye girer: güven. Güven, sadece öğrencinin öğretmenine duyduğu inanç değil; aynı zamanda bireyin kendine, çevresine ve öğrenme sürecine duyduğu derin bir bağlılıktır. Eğitim, ancak güvenin filizlendiği bir ortamda dönüşüm yaratabilir. Güvenin Uzun Tanımı: Psikolojik, Pedagojik ve Sosyolojik Boyutlarıyla Güven; bireyin, başkalarının niyetlerine, davranışlarına ve sözlerine ilişkin olumlu bir beklenti içinde olma halidir. Bu, hem duygusal hem bilişsel bir süreçtir. Psikolojik…
Yorum BırakGaziantep Güneydoğu mu? Tarih, Coğrafya ve Akademik Sınıflandırmalar Ekseninde Bir İnceleme Gaziantep’i tek bir etikete sığdırmak zor: Şehrin mutfağı Akdeniz’in canlılığıyla, ticari dinamizmi Mezopotamya geçişlerinin hareketiyle, kültürel dokusu ise çok katmanlı bir tarihle yoğruludur. Yine de “Gaziantep Güneydoğu mu?” sorusuna akademik ve idari çerçevede kısa cevap: Evet, resmî coğrafi sınıflamada Gaziantep Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir. Ancak bu cümleyi anlamlı kılan arka plan; tarih, idari bölgeleme, sosyo-ekonomik ağlar ve güncel tartışmaların birleşimidir. Coğrafi ve İdari Çerçeve: Bölge Sınırlarının Anlamı Türkiye’nin klasik yedi coğrafi bölge sisteminde Gaziantep, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alır. Bu sınıflama, fiziki coğrafya, iklim, bitki örtüsü ve beşerî özelliklerin birlikte…
Yorum BırakKoltuk süngeri “yumuşak olsun, içine gömüleyim” romantizmini bırakıp, yüksek yoğunluklu (≥35 kg/m³) HR sünger + katmanlı yapı + nefes alabilen, zararlı kimyasal içermeyen malzemelerle, gerektiğinde değiştirilebilir modüllerle tasarlanmalı. Koltuk Süngeri Nasıl Olmalı? Rahatsız Etmeye Geldim: Yumuşaklık Masalını Burada Bitiriyoruz Doğrusu şu: “Ne kadar yumuşak, o kadar iyi” söylemi koltuk sektörünün en sevdiği satış masallarından biri. Oysa uzun vadede konforu belirleyen şey, içine gömülmek değil; destek, geri yaylanma (resilience) ve kalıcılık. Koltuğa oturup belin ağrıyorsa, koltuk değil, sünger mimarisi hatalıdır. Peki neden hâlâ çoğu marka düşük yoğunluklu sünger kullanıyor? Çünkü ilk oturuşta “vay ne yumuşak” dedirten malzeme, üreticiye ucuz, kullanıcıya kısa…
Yorum BırakDilek Kipi Kaça Ayrılır? Dilin Geçmişi ve Toplumsal Dönüşümdeki Rolü Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak ve günümüzle bağ kurmak her zaman önemli bir görev olmuştur. Dil, bir toplumun düşünce biçimlerinin, değerlerinin ve kültürünün en önemli yansımalarından biridir. Dildeki her değişim, o toplumun içindeki toplumsal yapıyı, kültürel dönüşümleri ve tarihi kırılma noktalarını anlamamıza yardımcı olabilir. Bugün, Türkçede önemli bir dilbilgisel yapı olan “dilek kipi”ni inceleyerek, dildeki evrimi ve bu kipin toplumsal yapılarla ilişkisini tartışacağız. Dilek Kipi Nedir ve Neden Önemlidir? Dilek kipi, bir fiilin gerçekleşme isteğini, temennisini, dileğini ya da olasılığını ifade eden bir dilbilgisel yapıdır. Türkçede, dilek kipi bir fiilin…
Yorum Bırak“Dem” Ne Demek? Dini Anlamı Üzerinden Ekonomik Bir Okuma Ekonomik düşüncenin merkezinde her zaman iki temel gerçek vardır: kaynakların sınırlılığı ve insan ihtiyaçlarının sonsuzluğu. Bir ekonomist olarak, seçimlerin yalnızca rakamlarla değil, değerlerle de şekillendiğini bilirim. İnsan davranışlarını yönlendiren inançlar, tıpkı piyasa dinamikleri gibi görünmez ama güçlü bir şekilde etkiler. Bugün, yüzeyde dini bir kavram gibi duran bir kelimeyi bu bakışla ele alalım: “Dem”. Peki, “dem ne demek?” Dini anlamı nedir? Ve bu kavramın ekonomiyle ne ilgisi olabilir? Aslında, “dem” kelimesi hem sembolik hem de ahlaki boyutuyla ekonomik sistemin kalbinde yankılanan bir kavramdır. Dem Kelimesinin Dini Anlamı: Zaman, Nefes ve Hayatın…
Yorum BırakBir Gün de Nasıl Yazılır? Edebiyatın Zamana Meydan Okuyan Dili Üzerine Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin dünyasında her zaman şunu düşünürüm: “Bir gün de nasıl yazılır?” Bu yalnızca bir zaman ifadesinin doğru kullanımıyla ilgili değildir; aynı zamanda bir hikâyenin, bir duygunun, bir yaşamın tek bir güne sığdırılma çabasıdır. Çünkü edebiyat, zamanı bükebilen tek sanattır. Bir yazar, bir karakterin ömrünü bir sayfada yaşatabilir; bir günün sabahına umut, akşamına yıkım sığdırabilir. Bu yazıda “bir gün” ifadesini yalnızca dilbilgisel bir yapı olarak değil, anlam katmanlarıyla örülmüş bir edebi zaman algısı olarak inceleyeceğiz. Zamanın akışını, kelimelerin ritmiyle şekillendiren yazarların izinde, “bir gün”ün nasıl yazıldığını, nasıl…
Yorum BırakBayan Güvenlik Görevlisi Nasıl Olunur? Öğrenmenin Dönüştürücü Yolculuğu Bir eğitimci olarak her bireyin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyel olduğuna inanırım. Öğrenmek sadece bilgi edinmek değil, kimliğimizi dönüştüren bir süreçtir. “Bayan güvenlik görevlisi nasıl olunur?” sorusu da yalnızca bir meslek edinme merakı değil, aynı zamanda bireyin güç, sorumluluk ve toplumsal katkı gibi değerleri yeniden tanımladığı bir öğrenme yolculuğudur. Bu yazıda, bu mesleğe pedagojik bir perspektiften bakarak, öğrenme teorileri ve toplumsal etkiler çerçevesinde bir rehber sunacağız. Öğrenmenin Pedagojik Temelleri: Güvenliğin Bir Eğitim Süreci Olduğunu Fark Etmek Bayan güvenlik görevlisi olmak, sadece bir sertifika almak değil; gözlem, iletişim, sabır ve sorumluluk gibi becerilerin…
Yorum BırakKaniwar Kürtçe Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Üzerine Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır ki, sadece sözlükteki anlamlarıyla değil, taşıdıkları kültürel, tarihsel ve duygusal yüklerle de var olurlar. “Kaniwar” da tam olarak böyle bir kelime… Sadece bir anlam değil, bir ruh, bir çağrı, bir yolculuktur. Bugün sizi bu kelimenin derinlerine inmeye, toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik ve adalet üzerine düşünmeye davet ediyorum. “Kaniwar”: Bir Kelimeden Fazlası Kürtçe’de “kani” su kaynağı, pınar anlamına gelir. “War” ise açık alan, ova ya da genişliktir. “Kaniwar” birleştiğinde; “özgürce akan pınar”, “hayat veren kaynak” gibi anlamlara gelir. Ancak bu kelimenin değeri, sadece doğaya değil, insana,…
Yorum BırakAsılı Girinti ve Ekonomik Kararların Paralellikleri: Bir Ekonomistin Perspektifi Kaynakların sınırlılığı, ekonomi biliminin temel taşlarından biridir. İnsanlar, toplumlar ve devletler, mevcut kaynakları en verimli şekilde nasıl kullanacakları konusunda sürekli seçimler yapmak zorundadır. Bu seçimler, bireysel yaşamdan küresel politika düzeyine kadar geniş bir yelpazede etkiler yaratır. Bir ekonomist olarak bakıldığında, bu tür kararlar yalnızca mali sonuçlar değil, aynı zamanda toplumsal refah, piyasa dinamikleri ve fırsat maliyetleri gibi unsurları da göz önünde bulundurur. Ancak bu kararlar, yalnızca büyük ölçekli ekonomik sistemlerde değil, aynı zamanda günlük yaşamda da karşımıza çıkar. Örneğin, bir metin yazarken kullandığımız stil ve formatlama tercihlerinin bile, bir tür ekonomik…
Yorum Bırak