Taşın Politikası: En İyi Granit Hangi Ülkenin? Bir siyaset bilimci için “en iyi granit hangi ülkenin?” sorusu, yüzeysel bir ticaret sorusu değil; küresel güç ilişkilerinin, ideolojik konumlanmaların ve ekonomik bağımlılığın taş üzerindeki izlerini okuma fırsatıdır. Granit, yalnızca bir yapı malzemesi değil, aynı zamanda ulusların iktidar biçimlerini yansıtan sert bir metafordur. Dayanıklılığıyla otoriteyi, parlak yüzeyiyle prestiji, çıkarıldığı toprakla da kimliği temsil eder. Peki, gerçekten bir ülkenin graniti diğerinden “daha iyi” olabilir mi? Yoksa bu, güç ilişkilerinin bize sunduğu bir inanç biçimi midir? İktidarın Coğrafyası: Taşın Gücü Nerede Yoğunlaşır? Her ülke kendi granitini över; Hindistan, Brezilya, İspanya, Çin ve Türkiye… Her biri…
Yorum BırakMedya ve Eğlence Yazılar
Borak Kurbanı Ne Anlama Gelir? Güç, İktidar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin görünmez mekanizmalarına bakmak, yalnızca kurumların yüzeyinde değil, onların ürettiği ideolojik dokuya da nüfuz etmeyi gerektirir. “Borak kurbanı” kavramı, bu dokunun içindeki çarpıklıkları, bireyin sistem içindeki konumunu ve iktidarın doğasını sorgulayan bir metafor olarak ele alınabilir. Peki, borak kurbanı kimdir? Daha da önemlisi, bu kavram hangi güç ilişkilerinin sonucunda ortaya çıkar? İktidarın Sessiz Kurbanları: Borak Kurbanı Kimdir? Borak kurbanı, bireyin, sistemin işleyişi içinde görünmez şekilde ezildiği, kendi varlığını iktidarın sürdürülmesi uğruna feda ettiği bir durumu temsil eder. Bu kurbanlık, fiziksel…
Yorum BırakBina Güçlendirme Kaç Ay Sürer? Tarihin Katmanlarından Günümüze Uzanan Bir Yeniden Doğuş Hikayesi Bir tarihçi olarak, geçmişin harabelerine bakarken hep aynı soruyu düşünürüm: “Bir yapı ne kadar sürede yeniden ayağa kalkar?” Bu soru yalnızca taş ve betondan ibaret değildir; aynı zamanda bir toplumun, bir kültürün, bir dönemin yeniden dirilme çabasıdır. Bina güçlendirme de bu bağlamda, hem fiziksel hem de simgesel bir eylemdir. Peki gerçekten bina güçlendirme kaç ay sürer? Bu sorunun cevabı, sadece mühendislik hesaplarıyla değil, tarihsel süreçlerin ritmiyle de ilgilidir. Yıkımdan Güce: Tarihte Yeniden İnşa Kültürü İnsanoğlunun yerleşik hayata geçişinden bu yana, her uygarlık kendi yapılarıyla kimliğini inşa etmiştir.…
6 YorumIltizam Yapan Kişiye Ne Denir? Eğitim ve Öğrenme Süreci Üzerine Pedagojik Bir Bakış Öğrenmek, bir insanın yaşamında dönüştürücü bir güce sahiptir. Her yeni bilgi, her edinilen beceri, sadece bireyin düşünme biçimini değil, aynı zamanda çevresiyle olan ilişkilerini de şekillendirir. Bir eğitimci olarak, her öğrenme deneyiminin insanları nasıl dönüştürdüğüne tanıklık etmek, benim için en büyük motivasyon kaynağıdır. Öğrenme, sadece bireysel gelişim için değil, toplumsal değişim için de kritik bir araçtır. Peki, öğrenme sürecinde edinilen her yeni bilgi, toplumsal ve tarihsel bağlamda nasıl bir anlam taşır? Bu soruyu sormamıza neden olan bir kavram da “iltizam”dır. Ancak iltizam yapan kişiye ne denir? Hadi…
Yorum BırakGök Küre Nasıl Yazılır? – Kelimelerin Göğünde Dönmek Kelimelerin Evreni: Yazının Sonsuz Dönüşü Bir edebiyatçının gözünde her kelime, bir yıldız gibidir: kendi ışığı vardır, fakat ancak diğerleriyle birlikte bir takımyıldız oluşturduğunda anlam kazanır. “Gök küre nasıl yazılır?” sorusu, yalnızca dilbilgisel bir merak değil; aynı zamanda bir anlatı sorusudur. Çünkü bir kelimenin nasıl yazıldığı, aslında bir düşüncenin nasıl kurulduğunu da belirler. Bir edebiyatçı için yazmak, gökyüzünü yeniden çizmektir. Harfler, gezegenler gibi döner; cümleler, evrenin yörüngesini oluşturur. “Gök küre” bu evrende yalnızca iki kelimeden ibaret değildir. O, bir varoluş metaforudur: iç ve dış dünyanın kesiştiği bir ufuk çizgisi. Yazımın Ötesinde: Gök Küre…
4 YorumUykusu Hafif Olanlar Ne Yapmalı? Gürültülü Bir Dünyada Derin Uyku Arayışı Bu konuyu tutkuyla yazıyorum çünkü “gece boyunca 17 kere uyanıp sabah ‘hiç uyumadım ki’ demek” bence modern çağın sessiz pandemisi. Uykusu hafif olanlar, yani en ufak sesle, ışıkla, mesaj titreşimiyle tedirgin olup yüzeye çıkanlar… Sizi anlıyorum. Hepimiz yüksek uyarana programlanmış bir çağda, derin uyku peşinde koşan kaşifler gibiyiz. O yüzden gelin, kökenlerden bugüne, bugünden yarına; beynin, şehrin ve teknolojinin kesiştiği o ince çizgide birlikte yürüyelim. İpucu: Sorun ‘siz’ değilsiniz; çoğu zaman çevre, ritim ve alışkanlık üçlüsünün ayarı bozulmuştur. Okurken minik bir ritüel yapın: omuzlarınızı gevşetin, çenenizi bırakın, nefesi burnunuzdan…
8 YorumGeveze Saat Kaçta? Felsefi Bir Bakış Açısı Bir Filozofun Gözünden: Zamanın Ötesine Yolculuk Zaman, insanlık tarihinin en eski ve en çok merak edilen kavramlarından biridir. Zamanı ölçmek ve anlamlandırmak, insanın evrene bakışını şekillendiren temel unsurlardan biri olmuştur. Ancak, zaman sadece bir ölçüm aracı mı, yoksa daha derin, varoluşsal bir anlam mı taşır? Şimdi karşımıza ilginç bir soru çıkıyor: Geveze saat kaçta? Bu soruyu sadece bir saat ve dakika ölçümünden ibaret görmek, bizim zaman anlayışımıza dar bir çerçeveden bakmak anlamına gelir. Gerçekten, “Geveze saat kaçta?” sorusu, varoluş, bilgi ve etik üzerine çok daha derin tartışmalar yapmamıza olanak sağlar. Zamanı ne kadar…
Yorum BırakBoya Kusması Nasıl Geçer? Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak farklı toplumların günlük deneyimlerini, acılarını ve iyileşme biçimlerini incelemek, insan olmanın ne anlama geldiğini derinlemesine anlamamıza yardımcı olur. “Boya kusması” yalnızca teknik bir terim değil; aynı zamanda kültürel semboller, topluluk yapıları ve kimlik ifadeleriyle örülü bir fenomendir. Bu yazı, boya kusması olgusunu yalnızca bir yüzey sorunu olarak değil, insanın estetikle ve çevresiyle kurduğu ilişkinin yansıması olarak ele alıyor. Boya Kusması: Modern Dünyanın Estetik Ritüelleri “Boya kusması” teknik olarak, duvarın ya da yüzeyin alt katmanındaki nem, yağ veya kimyasal tepkime sonucu boyanın yüzeye itildiği bir durumu ifade eder. Ancak antropolojik açıdan…
8 YorumBasketbolda Pota Camı Kırılırsa Ne Olur? Toplumsal Cinsiyet ve Çeşitlilik Perspektifinden Bir İnceleme Basketbol, sadece fiziksel güç ve beceri gerektiren bir oyun değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet dinamiklerini de barındıran bir alan. Potadaki cam kırıldığında, bu anın sadece sporun fiziksel bir parçası olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü pota camı, bizlere sadece oyunun kesilmesi gerektiğini değil, daha derin bir anlam taşıyan fırsatlar ve çözüm yolları sunduğunu hatırlatıyor. Bu yazıda, pota camının kırılması gibi olağan dışı bir durumu, toplumsal cinsiyet bakış açısı ve sosyal adalet ekseninde ele alacağım. Basketbolda Pota Camı Kırıldığında Ne Olur? Pota camı kırıldığında, oyun…
Yorum BırakEn Genç Hafız Kaç Yaşında? Hafızlık ve Genç Yaşta Başlamanın Derinlemesine Eleştirisi Hafızlık, özellikle İslam dünyasında, ezber gücünü ve hafızayı geliştirme adına takdir edilen bir başarıdır. Ancak, en genç hafızın kaç yaşında olduğunu sorarken, bunu sadece bir başarı göstergesi olarak görmek ne kadar doğru? Bize göre, hafızlık sadece sayısal bir rekabetin ya da övgünün aracı olmamalı. Peki, en genç hafız kaç yaşında? Gerçekten bu çocuklar, bu yaşta hafız olmayı hak ediyorlar mı? Dünyanın en genç hafızları, bir yandan hayranlık uyandırıyor, bir yandan da ciddi bir eleştiriye tabi tutulması gereken bir durumun göstergesi oluyor. 9 yaşında hafızlık unvanına sahip bir çocuğun…
Yorum Bırak