İçeriğe geç

Polisler kamu personeli mi ?

Polisler Kamu Personeli Mi? Bir Günün Hikayesi

Dün akşam Kayseri’deki o soğuk rüzgârın arasından yürürken, aklımda bir soru dönüp duruyordu: Polisler kamu personeli mi? Aslında soruyu uzun zamandır soruyordum, ama dün, şehrin karanlık sokaklarında yürürken, bu soru bir anda kafamda yankılanmaya başladı. Hayatımda birçok sorunun yanıtını bir şekilde bulmuşken, bu soruya cevap verememek garipti. Ama bu yazıda, sadece bu soruyu değil, o sorunun etrafında biriken duyguları ve düşünceleri de anlatacağım.

Bir Sabah, Bir Karar ve Hayal Kırıklığı

Bir sabah, yıllar önce, babamın polis olduğunu öğrenmiştim. O günün sabahında yaşadığım heyecanı hâlâ hatırlıyorum. Kayseri’nin o sakin, huzurlu mahallesinde, babamla birlikte kahvaltı yaparken, birdenbire “Polis olmak” fikri aklıma düştü. O zamanlar, polislik sadece cesaret ve kahramanlıkla özdeşleşmişti. Babamın mesleği bana hep bir güven, bir huzur duygusu veriyordu. Zaten o yaşlarda insan hayatı bu kadar derin düşüncelerle meşgul olmaz ya, bu meslek, büyük bir güvenliğin sembolü gibiydi.

Ama hayatımın bir noktasında, üniversitede eğitim alırken, topluma hizmet eden her kamu personelinin bir misyonu olduğunu daha iyi kavramaya başladım. Polislerin, askerlerin, sağlık çalışanlarının ve eğitimcilerin, aslında toplumun bir parçası olmasının ötesinde, bu parçanın düzenini sağlamakla yükümlü olan kişiler olduğunu fark ettim. İşte o noktada, bir sabah oturup düşündüm: Polisler kamu personeli mi?

O An, O Soru ve Huzur Arayışı

Bir gün Kayseri’nin kalabalık caddelerinde yürürken, bir polis memurunun dikkatli gözleriyle etrafı izlediğini fark ettim. O an, polislerin gerçekten toplumu koruyan birer “kamusal görevli” olduklarını düşündüm. Ama aynı zamanda, o kişinin de bir insan, bir birey olduğunu unuttum. Gözleri biraz yorgundu. O kadar çok şey görmüştü ki, gülümsese bile gözlerinin derinliklerinde bir hüzün vardı. Belki de bu, sokaklarda her gün yaşadığı onca karmaşa ve olayı taşıyan ruhunun derinliklerinden gelen bir işaretti.

“Polisler kamu personeli mi?” sorusu işte bu anda anlam kazandı. Çünkü o polis, benim gibi bir şehirlinin güvenliğini sağlamak için görevini yerine getiriyor, aynı zamanda kamunun bir parçasıydı. Ama onun yorgun bakışları bana, bu mesleğin sadece bir görev değil, bir hayat tarzı olduğunu da hatırlattı. O gözlerdeki ağırlık, bazen topluma hizmet etmekle kendi kimliğini korumaya çalışmak arasındaki ince çizgide yaşanan hayal kırıklığını yansıtıyordu.

Soruya Duyduğum Hüzün ve Gerçek

Bir başka gün, yine sabah saatlerinde, şehri gezmeye çıktım. Kayseri’nin en güzel sokaklarında yürürken, gözlerim yine polis memurlarını arıyordu. Onlar, şehirdeki huzuru simgeliyor gibiydi, ama bazen o huzur, gerçekten sadece bir yüzeydi. Çünkü bir polis memuru, her an tehlikeyle yüzleşmeye, kriz anlarında soğukkanlı olmaya, birinin hayatını kurtarmaya hazır olmak zorundaydı. Ne de olsa, kamu düzeninin sağlanması, aslında bir toplumun güvenliğinin teminatıydı. Bu, yalnızca bir görev değil, toplumla bir bağ kurmaktı. Onlar, halkın güvenliği için çalışan kamu personeliydi.

Ama hala bu sorunun cevabını net bir şekilde bulamıyordum. Polisler kamu personeli mi? Cevap bana kalmıştı aslında. Her polis memurunun, tıpkı babam gibi, topluma hizmet eden bir birey olduğunu kabul ettim. O, sadece bir polis değil, aynı zamanda toplumun her bireyiyle iç içe geçmiş bir kahramandı. Toplumun düzenini sağlamakla görevli, ancak aynı zamanda bu düzenin içinde var olan bir insan.

Kapanış: Huzurlu Bir Görev

Gün sonunda, Kayseri’nin o soğuk sokaklarında, yine bir polis memurunu fark ettim. O kadar yorgundu ki, ama yine de gülümsedi. Bu kez, ona sadece bir polis memuru olarak bakmadım. O, aynı zamanda kamunun bir parçasıydı. O gün, “Polisler kamu personeli mi?” sorusunun cevabını bulduğumu hissettim. Evet, polisler de kamu personelidir; ama onlardan beklenen, bazen sadece kamu düzenini sağlamak değil, bazen de kendi duygusal yükleriyle başa çıkmak, insan kalmaktır. Ve belki de bu kadar özverili bir görevi, insan olmanın verdiği güçle sürdürüyorlardı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, polislerin gerçekten kamu hizmeti yaptığını kabullenmiş olarak uyudum. O, sadece bir meslek değil, bir görevdi ve her polis, topluma hizmet eden birer kahramandı. Bu kahramanlık, her gün biraz daha yıpransa da, kalp kırıklıkları yaşasa da devam ediyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort
Sitemap
grand opera bet girişelexbett.nettulipbetgiris.org