Mebus ne demek Osmanlıca?
Vekil – Nişanyan Sözlüğü. Arapça bˁs̠ kökünden gelen Arapça mabˁūs̠ مبعوث “gönderilen kişi, delege, elçi” kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir. Arapçada bu kelime baˁas̠a بَعَثَ “1. “Gönderilen, delege edilen, 2. yükselen” fiilinin mafˁūl ölçüsündeki edilgen fiil sıfatıdır.
Osmanlıca damat ne demek?
Osmanlı İmparatorluğu’nda damat kavramı, padişahların kızları, kız kardeşleri veya kızlarıyla evlenerek Osmanlı hanedanına yakınlaşan erkeklere damat paşa denirdi. Damat paşalara ilk olarak damat, 16. yüzyılda damat ve daha sonra damat (damad-ı hazreti) denildi.
Mansıp ne demek Osmanlıca?
Sözlükte “belirlenecek yer” anlamına gelmektedir.
Haman ne demek Osmanlıca?
Kuran’da (İslam’ın temel kutsal metni) Haman (Arapça: هامان, Hāmān) özel bir isim değil, Musa zamanında sarayında onunla birlikte bulunan Mısır’dan Çıkış Firavunu Amun’un saray görevlisi ve başrahibinin ünvanıdır.
Mebus kime denir?
Milletvekili; Parlamentoda oy kullanan halkı temsil eden siyasi kimliğe sahip kişi, aynı zamanda milletvekili veya milletvekili olarak da adlandırılır. Milletvekili; Halk oyu ile seçilen kişi parlamento üyesidir ve yasama dokunulmazlığına sahiptir.
Mecliste mebus ne demek?
Temsilciler Meclisi (Osmanlı: مجلس مبعوثان) (modern Türkçe: Temsilciler Meclisi), Osmanlı İmparatorluğu’nda 23 Aralık 1876 tarihli Anayasa (Kânûn-ı Esâsî) uyarınca kurulmuş olup, birinci meşrutiyet ve ikinci meşrutiyet dönemlerinde var olan çift meclisli yasama organının alt meclisiydi.
Bedi Osmanlıca ne demek?
Bedi’ kelimesinin sözlük anlamı, “örnek ve misal olmaksızın bir şey icat eden, örnek ve misal olmaksızın yaratılan” demektir. Nitekim bedî’, Kur’an-ı Kerim’in “O, göklerin ve yerin yegâne yaratıcısıdır” (Bakara 2/117) ayetinde bu anlamı dile getirmektedir.
Hatun Osmanlıca’da ne demek?
Osmanlı döneminde, hatun terimi kadınlar için bir onursal terim olarak kullanılırdı, kabaca İngilizcedeki woman terimine ve katun’un başka bir yazımına eşdeğerdir. Çoğu Türk unvanı gibi, verilen isimden sonra kullanılır. Geleneksel olarak chicks olarak anılan kadınlar arasında şunlar yer alır: Cengiz Han’ın karısı Börte.
Eski Türkçe damat ne demek?
Türkçede damat ve güvey1 sözcüğünün eski Türkçe metinlerde (Kök Türk ve Uygur) kullanılan biçimi küdegü- dür.
Münfehim ne demek Osmanlıca?
(ﻣﻨﻔﻬﻢ) sıf. (Ar. fehm “anlamak”, infihām > münfehim) [Türkçeden türemiştir] Anlaşılan, idrak edilen, kavranan: Bu, kaziyye gûyiyâ münfehim / Güneş tâvûs-ı zerrin-bâl şeb gurâb (Necâtî Bey) kimdir ahdinde idi.
Meşam ne demek Osmanlıca?
(ﻣﺸﺎﻡّ) i. (Ar.şemm’den Meşāmm “koklamak”) Koku organı, burun: Fasl-ı bahâr-âsâ geldi nâ-geh meşâmm-ı âlemi / Muattar ser-be-ser ol gonca-i bâğ-ı ümîd yaptı (Nedim) .
Münbais ne demek Osmanlıca?
1. Gönderilmiş, gönderilmiş. 2. Bir şeyden dolayı meydana gelen, ortaya çıkan, doğan, hasıl olan: Bu mutluluk, senin iyiliğinin haber verilmesinden dolayıydı (Muallim Nâci).
Mihrâb ne demek Osmanlıca?
Mihrap (Arapça: محراب), camide kıbleye doğru duvarın ortasında bulunan, imamın cemaatin önünde durup namazı kıldırdığı çukur ve girintili yerdir.
Hankah ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺎﻧﮕﺎﻩ) i. (Farsça ḫāngāh) Bir tarikatın, Çanka’nın merkez locası.
Hayme ne demek Osmanlıca?
Hayma kelimesi Arapça “hayme” kökünden gelir ve çadır anlamına gelir.
Mebus kadın ne demek?
Milletvekili, milletvekili, milletvekili veya milletvekili, parlamentoda seçmenleri temsil eden kişidir.
Mebusan anlamı ne?
Gördüğünüz gibi Osmanlı döneminde hem Mebusan kelimesi hem de Mebus kelimesi kullanılıyordu. Mebusan “temsil etmek” anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde parlamentoyu ifade etmek için “parlamento” terimi kullanılıyordu.
Mebusun anlamı nedir?
Arapçadan dilimize giren Mebus, Ba’s kökünden türemiştir. “Ba” bir görevi yerine getirmek için “gönderilen” anlamına gelirken, sözlükte “Mebus” kelimesi gönderilen kişi anlamına gelir. Aynı kelime peygamberler için de kullanılır.
Muasir ne demek?
Contemporary, çağdaş anlamına gelen bir kelimedir. Aynı çağda veya yüzyılda yaşayan insanlar için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda yaşayan insanların aynı çağın koşulları altında yaşadıklarını ifade eder ve onlardan aynı yaştaki insanlar olarak bahseder.